Ulaş Tarım - Patates Raporu (Kasım 1996) 
 

Patates Raporu (Kasım 1996)

 

(Kasım 1996 tarihli HASAD Dergisi´nden)

PATATES ( Sorunları ve Çözüm Önerileri )

                  Patatesin ana yurdu Güney Amerika (Peru) olup, 1530 yılından sonra Dünya´ya yayılmıştır. Islah çalışmaları ise genellikle Avrupa ülkelerinde geliÅŸmiÅŸtir.

                  Türkiye yeni çeÅŸitlerin temel anaç tohumluklarını ıslahçı ülkelerden ithal ederek üretim yapmaktadır.

                  Patatesin Türkiye´ye giriÅŸi ve yetiÅŸtirilmesi 1850´lere uzanmaktadır. Bir görüşe göre Rusya ve Kafkasya´dan DoÄŸu Karadeniz´e, diÄŸer bir görüşe göre Avrupa üzerinden 1853´den sonra Sakarya vadisine yayılmaktadır. 1845´te Alman uzman Hemann´Ä±n 9 yemeklik çeÅŸitle Sakarya´da deneme kurduÄŸu literatürlerde yer alır. Devletin resmi çalışmaları ise 1926´da Sakarya AraÅŸtırma Enstitüsü´nde baÅŸlanmış, tohumluk üretim çalışmaları da 1941- 42 yıllarında (Dünya savaşı sırasında) Bolu´da baÅŸlamıştır. Teknik sonuçları iyi olan bu çalışma yürütülememiÅŸtir.

             1960-66 yıllarında ÖdemiÅŸ Gölcük´te Hollanda´dan ithal edilen çeÅŸitler üretilmiÅŸ ancak devam edilememiÅŸtir. 1970´li yıllarda ise Türkiye Åžeker Fabrikaları A.Åž. ile Alman KWS ÅŸirketinin kuruluÅŸu Tohum Islah ve Üretme A. Åž. Åžeker Pancarı tohumluÄŸu bölgesi olan Bolu´da yeni Alman çeÅŸitlerinin Temel tohumluklarını getirterek üretmeye baÅŸlamış ve özel depolar tesis etmiÅŸtir. 1972´de Åžeker ÅŸirketi ortaklığı ile Türkiye´nin ilk entegre fabrikası olan SatüdaÅŸ kurulmuÅŸ patates cipsi, pür, un, niÅŸasta, çorba ve köfte üretmeye baÅŸlamıştır.

1971 yılında ilk defa Uluslararası Patates AraÅŸtırma Merkezi (CIP) patatesin ana yurdu Peru ´nun baÅŸkenti LİMA´da kurulmuÅŸtur. 1972 Åžubat´ta Bolu Dörtdivan Cemaller köyü kalkınma kooperatifi kurulmuÅŸ, patates depolama ve ambalajlama tesisi temeli atılmış ancak devam ettirilememiÅŸtir. 1973 yılında Tarım Bakanlığı´nca Bolu´da patates Deneme ve Üretme İstasyonu kuruluÅŸu baÅŸlatılmış yer, tarla ve idare temin edilmiÅŸ ise de aksamıştır.

            1976´da Bolu üreticileri bir araya gelerek Bolu Tohumluk Patates Üreticileri DerneÄŸi´ni kurmuÅŸlar, ilgili kuruluÅŸlarla da iÅŸ birliÄŸi yapmışlardır. 1976´da Ege Tarımsal AraÅŸtırma Enstitüsü Ülkesel Patates AraÅŸtırma ve EÄŸitim Projesi ile görevlendirilmiÅŸ ve Uluslararası Patates Merkezi (CIP) ile koordinasyona girmiÅŸtir. 1981´de Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri ile Tekfen Holdingin kurduÄŸu Tareks A.Åž. ithal tohumluk çalışmalarını 1983´ten sonra hızlandırmıştır.

             1985´de Tarım ve KöyiÅŸleri Bakanlığı 15.01.1985 tarih ve PROTOH O 12449 sayılı yazılarıyla tohumluk ithalatı ve yerli üretim programını belirlemiÅŸtir. Ancak Tarım BakanlığıTeÅŸkilatlarının yeniden organizasyonu, bu programı baÅŸlatılamadan aksatmıştır.

           1985´de İzmir´de Simplot-BeÅŸikçioÄŸlu Patates Entegre Tesisleri kurarak parmak patates üretmeye baÅŸlamıştır. 1986´da Bolu tohumluk üreticileri ithalata ve yerli tohum üretimine hız veren Tarım Kredi Kooperatiflerinden 4 tane daha kurulmasını saÄŸlamışlardır. Aynı yıl NiÄŸde Elma fidanlığı, NiÄŸde Patates Üretme İstasyonu adı altında patatesle ilgilenmeye baÅŸlamıştır. 1987´de NiÄŸde´de üretici birlikleri ve Valilikçe kalibrasyon, ambalaj ağırlıklı PataÅŸ kurulmuÅŸtur. Aynı yıl İstanbul´da Uzay patates cipsi üretimine geçmiÅŸtir.

            1988´de Tareks A.Åž. Tarım Kredi Kooperatiflerinin olmuÅŸ ve Tekfen, Ar Tarım, Gömeç Tohumluk, deneme, ithalat ve yerli üretimine baÅŸlamışlardır.

            1989´da İstanbul´da parmak patates üreten Avico-Starking kurulmuÅŸtur. 1990´da Bolu Patates Üreticileri Üretim ve Pazarlama kooperatifleri kurulmuÅŸtur. 1992´de Bolu´da dış pazara da yönelik parmak patates üreten        BOLPAT A.Åž. aynı yıl NevÅŸehir Kaymaklı da üreticiler tarafından tohumluk üretimine yönelik KapaÅŸ ve sonra bir çok firma ile 1994 Bolu´da ULAÅž TARIM SAN.TUR.İNÅž.VE TİC.LTD.ÅžTİ. kurulmuÅŸtur.

           Görüldüğü gibi ülkemizde patates konusunda bugüne kadar çok önemli kararlar alınmış, adımlar atılmış ancak hep aksaklıklar olmuÅŸtur. Buna raÄŸmen iç üretim alan ve miktarların da küçümsenemeyecek geliÅŸmeler vardır. Fakat tohumluk temini, üretim, depolama, endüstri, iç ve dış pazarlama konularında ciddi sorunlar mevcuttur. Bu sorunlarla, çözüm önerileri bu raporlarda yer almaktadır.

            Devlet, özel sektör, üretici dernekleri, birlikleri ve kooperatiflerinin ülke genelini düşünerek uzun vadeli program geliÅŸtirmeleri ve koordineli çalışmaları bu sorunları çözecektir. Ülkemiz sorunları bölgeler, kuruluÅŸlar arası iç rekabet yerine iÅŸbirliÄŸini saÄŸlayarak dış pazar rekabet ortamında güçlü olmayı hedeflemek zorundadır.

            Toplumların gelecekteki ihtiyaçlar nedeniyle geliÅŸmesi gereken tarım sektörü farklı bir atılım sürecine girmelidir. Günümüzde tarım ürünleri üretimine geliÅŸmiÅŸ ülkeler özel önem vermektedirler. Çünkü halkın beslenmesi, tarıma dayalı sanayiye hammadde saÄŸlanması, tarımsal üretime baÄŸlıdır. Patatesin de tarımsal üretim içinde, sanayide ve beslenmede özel bir yeri olduÄŸu düşünülerek programlar geliÅŸtirilmelidir.

1 - Bölgesel Patates Araştırma Enstitüsü Yada İstasyonların Kurulmasındaki Faydalar:

               Ülkemiz Patates üretimi için gerekli tohumluÄŸu dış ülkelerden almaktadır. Çünkü kendi ıslahımız yerli çeÅŸidimiz henüz yoktur. Patateste tüm altyapı (Laboratuar, sera, arazi, uzman kadro) tamam olsa bile, yeni bir çeÅŸidin ıslahı uzun yıllar gerektirmektedir. Sadece çeÅŸit ıslahı da yeterli deÄŸildir. Elde edilen ya da ithal edilen çeÅŸitlerin tekniÄŸe uygun olarak üretilmesi, kalitesi amaca göre (tohumluk, yemeklik, ihracat ve endüstri) muhafazası konuları da ilmi araÅŸtırmaları gerektirir. AraÅŸtırma sonuçlarının ilgililere süratle yayımı da önemlidir.

             Patates ten elde edilen yeni ürünlerin geliÅŸtirilmesi, mevcut teknolojilerin iyileÅŸtirilmesi için teknolojik araÅŸtırmalar da desteklenmelidir. Türkiye´de ve Dünyada son yıllarda zirai, tıbbi, kimyevi, iktisadi önemi olan patates için bir merkezde ana kurum, üretim bölgelerinde de tali kurumlar oluÅŸturulmalıdır. Böyle bir yatırımın boÅŸa gitmeyeceÄŸi ileriki yıllarda görülecektir.

2 - Devlet Desteklemesi

              Avrupa ülkelerinde tarıma çok büyük oranda destekleme uygulandığı için bu ülkelerde yapılan üretim maliyeti ülkemize göre çok düşüktür. Onlarla rekabet edebilmemiz ancak üretim maliyetini düşürecek önlemler almakla mümkündür.

              Bunun için birim alanda ürünü artırmak, depo ve nakliye kayıplarını azaltmak yanında üreticiye araÅŸtırma, organizasyon, üretim teknikleri eÄŸitimi, tohumluk temini ya da dağıtımının denetleme aÅŸamalarında devlet destek vermelidir. Destekleme sadece nakitle ürünü satın almak olmamalıdır.

               Devletin ürün alması istismarlara, hazırcılığa neden olmaktadır. 1985, 1986, 1987 ve 1988 yıllarında belgeli (sertifikalı) tohumluk temininde üreticiye destek verilmiÅŸ, ancak sonraki yıllarda bu destek kaldırılmıştır. Bugün kontrolsüz, başıboÅŸ bir tohumluk dağıtımı görülmektedir.

 3 - Tohumluk Üretimi, ÇeÅŸit Islahı ve Seçimi

             Bitkisel üretimin arttırılmasında en önemli girdi tohumluktur. Ekolojisi hemen her türlü tohumluÄŸu üretmeye uygun Türkiye´nin tohumluk üreticisi ve ihracatçısı durumuna gelmesi için herkese görevler düşmektedir. Ülkemizde, araÅŸtırmacıları yeni çeÅŸitler bulmaya teÅŸvik eden ve çeÅŸitleri koruyan bir kanun yoktur. Böyle bir kanun, tohumculuÄŸun geliÅŸmesi ve dış ülkelerle tohumluk iliÅŸkilerinin ciddileÅŸmesini saÄŸlayacaktır.

             OECD Sertifikasyon sisteminin Türkiye´de tatbiki ile büyük potansiyel e sahip ülkemizin tohumluk ihracatını önleyen önemli bir engel ortadan kalkacaktır.

              Tohumluk fiyatlarındaki artışların sertifikalı (belgeli) tohumluk kullanımına olan talebi önemli ölçüde azalttığı bir gerçektir. Üreticiye yüksek verimli, kaliteli tohumluk temin edilmesine yönelik Sertifikasyon sistemimizde tohumlukların sadece üretim aÅŸamasında deÄŸil pazarlama ve sonrasında da kontrolünü saÄŸlayan bir sistem geliÅŸtirilmelidir. Bu sistemde tohumluk desteklemesi yeniden devreye sokulmalıdır. Tohumluk ithali, üretimi ve dağıtımında 308 sayılı yasa tavizsiz uygulanmalı, iÅŸlerlik kazandırılmalıdır. İthal edilecek çeÅŸitler iç ve dış pazarda alıcı bulmalıdır.

               TohumluÄŸu yalnız ticari meta sayan anlayışların mevcudiyeti ile ulusal nitelikli ıslah programları aksatılmış, çok sayıda çeÅŸit, yabancı tohumluk teknolojisi adına Türkiye´ye sokulmuÅŸtur. Üretici yeni bir çeÅŸitten en yüksek verime ulaÅŸacakken, karşısına her yıl yeni çeÅŸitler çıkmaktadır. Tohumluk üretim alanlarının ekoloji, tecrübe ve hastalıklarla bulaşıklık oranı dikkate alınarak seçilmesi, yemekher bölgede ve hatta aynı bölgenin aynı tarlalarında tohumluk, lik, endüstrilik üretimler yan yana yapılmamalıdır. Bu konuda kanuni, idari ve eÄŸitimle düzenlemeler yapılabilir.

              Erit, orjinal gibi yüksek kademelerde tohumluk ithaliyle özel bölgelerde geçmiÅŸte olduÄŸu gibi Anaç tohumluÄŸun da ülkemizde üretimi saÄŸlanabilir. Üretim bölgelerindeki kurumlar, araÅŸtırma ve kontrol konularında ciddi olmalıdırlar.

              Patates tohumluÄŸunun kalitesini yumru ile taşınan patojenlerle (Virüsler, Bakteriler, Funguslar, Nematodlar) bulaşık olmama, fizyolojik yaÅŸ, tohumluÄŸun kaynağı, çeÅŸit safiyeti, yumru iriliÄŸi, yarasız, beresiz olması gibi unsurlar belirler. Yemeklik, tohumluk, ihracat turfanda iÅŸletme endüstrisi için AT ülkeleri gibi standartlar belirlenmeli ve daha iyisini yapmak için üretim yapılmalıdır. Ülkemizde hastalıklarla bulaşık olmayan çok bölge vardır.

              308 sayılı kanun gereÄŸi iç ve dış karantina tedbirleri sıkı ÅŸekilde uygulanmalıdır. Bir ülkenin tohum ihtiyacı o ülkeden karşılanmalıdır. Zira ithal tohum her zaman bulunmayabilir. Fiyatlar çok yüksek olabilir ya da iklim hastalık, kriz gibi nedenlerle istenilen saÄŸlıklı miktarda tohumluk ithal edilmeyebilir. Türkiye´de büyük çapta Sertifikasız (belgesiz, etiketsiz) ürün, tohum diye satılmaktadır.

              Alıcıya tohum menÅŸei, saÄŸlık durumu ve çeÅŸit safiyeti konularında hiç bir garanti verilememektedir. Rasgele tohumlukla üretime baÅŸlamak para, emek ve gübre harcayan buna umut baÄŸlayan üreticiler için önemli risktir. Resmi sistemin iÅŸlemediÄŸi yer ve zamanlarda çiftçileri belgesiz tohumluk alıyor diye kimse suçlayamaz. Uygun bir belgeleme sistemi ile ilgili tarafların çıkarları korunur.

              BaÅŸta Tarım ve KöyiÅŸleri Bakanlığı, Ziraat 0daları, Ziraat Mühendisleri BirliÄŸi ve Odaları, Ticaret Odaları, Ziraat Bankası, Ziraatçılar DerneÄŸi, Tarım Kredi Kooperatifleri, Çiftçi Birlikleri, Milli EÄŸitim Bakanlığı, Diyanet İşleri BaÅŸkanlığı ve Basın Yayın KuruluÅŸları, tohumluÄŸun önemini, temin ve sertifikasyonu konusuna milli bir önem vermeli ve çiftçimizi bilinçlendirmelidirler. 

4 - İthal Tohumluğun Her Bölgeye Girmesinin Sakıncaları

Ülkemizde her toprağa patates dikimi yapıldığı görülmektedir. Halbuki uygun tarla seçilmeli, ciddi bir tahlil sonucu toprak tanınmalıdır. Özellikle tarlaya 4 yılda bir patates dikilerek, münavebe uygulanmalıdır. Tarla hazırlığında toprak altı zararlılarına karşı kültürel ve kimyasal önlemler alınmalıdır. Toprağı derin işleyen, havalandıran uygun aletler kullanılmalıdır.

Islah edilmiÅŸ verimli, kaliteli patates çeÅŸitleri genellikle Amerika ve Avrupa kökenlidir. Bu çeÅŸitler, o ülkelerde hüküm süren çevre koÅŸulları (sıcaklık, gün uzunluÄŸu, ışık yoÄŸunluÄŸu vb) altında ıslah edilip seçilmektedirler. Yine bu çeÅŸitlerde o ülkelere özgü hastalıklara dayanıklılık yönünden bir seleksiyon ve sertifikasyon uygulanmıştır. Patates verimi çevre koÅŸullarından büyük oranda etkilendiÄŸi için bu çeÅŸitler kısa günlerin hüküm sürdüğü Türkiye´deki verim denemelerinde genellikle düşük verimli olmaktadır.

Patates tarla, depo ve pazarda çevre ve iklim ÅŸartlarından en çok etkilenen haÅŸere ve hastalıklara en çok maruz kalan bitkilerdendir. Kültürel, fiziksel, kimyasal yollarla önlenebilen haÅŸere ve hastalıklara olduÄŸu gibi, hiç bir ÅŸekilde önlenemeyen ve büyük zararlara neden olan hastalık ve zararlıları da vardır. Öyle ki bazı hastalıklar görüldüğünde yumru ve bitki imha edilmeli ve bulaşık tarlaya uzun yıllar patates dikilmeyip zirai karantina uygulanmalıdır.

Bu hastalık ve zararlılar her ne kadar ulusal ve uluslararası standartlarla sınırlandırılmış ise de her gün yeni problemlerin ortaya çıkacağı bir gerçektir. Ülkemizde tabii ve teknik seleksiyona uygun bölgeler vardır. Yıllardır tohumculuk yapan bu bölgelerin yanında yeni bölgelerde açılabilir. Teknik teşkilatların öncülüğü ve kontrolünde bilinçli üreticilerle hastalık ve zararlıları en aza indirilmiş kaliteli tohumluk üretebilir. Böylece tohumcu bölgede ayıklanan ve 308 sayılı
Tohumlukların Tescil, Kontrol ve Sertifikasyonu hakkındaki Kanun´a göre üretilip etiketlenen tohumluklar yemeklik, turfanda ve ihracata açık bölgelere sevk edilebilir.

İhracat şansı olan bölgelerimiz bu şekilde hem temiz, sağlıklı tohumluk kullanacak, hem de yerli belgeli tohumlukla maliyeti düşürerek dış pazarlarda kalite ve fiyata rekabet gücümüzü artıracaktır.

İthal tohumlar ana üretim ve ihracat bölgelerimize doğrudan girmesi problemleri çoğaltacak, maliyeti artıracak AT ülkeleri başta olmak üzere tohumluğu kendilerinden aldığımız ülkeler patates ürünlerimizi almayacaklardır.

Konuyla ilgili acil önlemler alınıp, ilgili kuruluşlarca eğitim, kanun, karar ve karantina yoluyla üreticiler aydınlatılmalı ve tohumcu bölgeler ayrılmalıdır. Böylece ithal tohumlukların ürününün hemen yemeklik olması önlenecek, ihracatımız uzun yıllar sürecektir.

5 - Üretim Teknikleri Uygulaması

Tohumluk seçiminde ürünün yetiştirilme amacına (turfanda, ihracat, tohumluk, yemeklik ve endüstri) göre planlama yapılmalıdır. Patates fiyatı istikrarsız ürünlerden biridir.

Ürünün para ettiği yılın ertesinde her iklimde, her toprağa herkesin patates dikimi yaptığı görülmektedir. Hâlbuki uygun tarla seçilmeli ciddi bir tahlil sonucu toprak tanınmalıdır. Özellikle tarlaya 4 yılda bir patates dikilerek münavebe uygulanmalıdır. Tarla hazırlığında toprak altı zararlılarına karşı kültürel ve kimyasal önlemler alınmalıdır. Toprağı derin işleyen, havalandıran uygun aletler kullanılmalıdır. Gübrelemede toprak tahlil sonuçları ve tecrübeler birleştirilmeli tohumluk, yemeklik, endüstrilik çeşit özellikleri dikkate alınmalıdır. Birçok bölgemizde yumru filizlendirilmeden dikim yapılmaktadır. Böylece tarlada intaş etmeyen yumrular çiftçiyi zarara sokmaktadır. Tohumcular ve üreticiler dikim öncesi ön filizlendirmenin ve tekniğe uygun yumru kesmenin önemini artık kavramalıdırlar. Maalesef sattığı tohumluğun yanında çeşit özellikleri ve teknik bilgiler veren tohumcu ülkemizde azdır. Dikim zamanı, sıklığı, derinliği, çapa, sulama teknikleri bölgeye, toprağa, çeşit özelliğine ve üretim amacına göre değişir.

Hastalık ve zararlıları en çok olan bitki patateste seleksiyon, (ayıklama) zirai mücadelede, tarlada ve depoda sürekli olmalıdır. Özellikle sertifikasyonla ilgili hastalık, zararlı standartları yeniden ele alınmalı ve üreticiler aydınlatılmalıdır. Birçok bölgede yeni uygulanabilen yeşil aksam (pür-devek) öldürme işlemi tüm bölgelerimizde faydalı olacaktır. Kalite ve verimi etkilemeyecek şekilde makineleşmek standardı iyileştirecek, maliyeti düşürecektir.

 6 - Zirai Mücadele Erken Uyan Sistemi

Patates, üretiminden tüketimine kadar böcekler, nematotlar, virüsler, bakteriler ve fungusların tehdidi altındadır. Bu hastalık ve zararlılara karşı dayanıklı tohumluk kullanımı yanında etkin mücadele (kültürel, kimyasal) hizmetinin verilmesi gerekir.

Önemli üretim bölgelerinde çevre şartlarının (ısı, nem rüzgar vs.) çok ciddi ve ilmi takibi gereklidir. Bu takipler ise meteoroloji ve tarım teşkilatlarının program, imkan ve uzmanları ile mümkündür. Birçok bitki için birçok bölgede mevcut erken uyan sistemlerinin patates üretim bölgelerinde tesisi büyük yük değildir. Erken uyarı sistemiyle

  • a) İklim ve çevre koÅŸulları gözlenecek
  • b) Hastalık, haÅŸere belirti ve yoÄŸunluÄŸu takip edilecek.
  • c) Zamanında dozunda ilaçlama ile tasarruf edilip çevre ve doÄŸal dengenin bozulması önlenecek.
  • d) Depolama ve nakliye tekniklerine katkıda bulunularak saÄŸlıklı ve bol ürün üretilip, tüketilecek ve ihraç edilecektir.

7 - Depolama Tekniği ve Önemi

Ülkemizde patates depolama tesislerinin sınırlı ve ilkel olması hasad edilen ürünün büyük kısmının aynı anda pazarlanmasını zorlamaktadır. Bu da piyasa fiyatlarına baskı yapmaktadır. Depolama şartlarının iyileşmesi halinde piyasaya yapılan Patates arzı daha düzgün, fiyatlar da istikrarlı olacaktır. Depolama niteliği Patatesin üretim ve tüketim amacına bağlıdır. Depo mimarisi ve işletme tekniği bu amaçlar doğrultusunda düzenlenebilir.

8 - Depolama Yararları

  • - Üretim döneminde çok ürünün pazara arzıyla oluÅŸan sakıncalar önlenir.
  • - Her mevsim kaliteli, sürekli, yeterli ürün bulunur, ihracat geliri artar.
  • - Patates Endüstrisi her mevsim yeterli, kaliteli ürün bulur, iÅŸler.
  • - Tüketici her mevsim kaliteli, uygun fiyatlı ürün bulabilir.

8 - Depolama Şartları

Patates depoları tecritli olmalı dış iklimden kolay etkilenmemeli, iyi havalandırılmalı, depo nemi  % 80-90 olmalıdır.

Tohumluk + 4°C, yemeklik ve endüstri patatesi + 10 C de muhafaza edilmelidir. NiÅŸasta oranı yemeklikte % 12-16, endüstri patatesinde % 16-25 olmalıdır. Ayrıca ÅŸeker oranı yükselen patates endüstride iÅŸlenmez. Büyük üretim bölgelerinde üreticiler bilinçlendirilmeli hatta sera ve kümeslerde uygulanan devlet desteklemesi ile projeli termometre, higrometreli, ısıtma, havalandırılmalı ve kalibrasyon makineli depo tesisleri artırılmalıdır. Böylece kalite iyileÅŸecek, fiyat dengelenecek, iç ve dış pazar istikrar bulacak ve 30´lara varan depolama fireleri düşecektir.

10 - Patates Endüstrisi

             Türkiye´de geç kalmış endüstrilerden biri de Patates endüstrisidir. Ülkemizde kentsel nüfus artmakta ve bu nüfus iÅŸlenmiÅŸ patates yeme eÄŸilimine girmektedir.

             Ham ürünle sınırlı Dış satımlar yapılabilir. İşlenmiÅŸ ürün ihracatı ise pazar ÅŸansımızı artıracaktır. Endüstride iÅŸlenmiÅŸ patateslerle dış pazarlara çıkmak teknik engellerle (hastalık, karantina v.s.) karşılaÅŸmayacağı için çok önemlidir.

             Ã–n piÅŸirilmeli, dondurulmuÅŸ, kızartılmış patates geleceÄŸin en parlak üründür. Püre, un, cips, niÅŸasta, ispirto gibi patates ürünleri tüketimi de artmaktadır.

             İşleme endüstrisinin bütün yıl boyunca periyodik ve belli miktarda patatese ihtiyacı vardır. endüstrinin devreye girmesi patates piyasasını büyütecek ve dolayısıyla üretimle fiyat istikrar bulacaktır. Bu da üreticisinin modem üretim ve depolama tekniÄŸini geliÅŸtirecektir. Çiftçiler, iÅŸletme endüstrisinin yeni çeÅŸit taleplerini uygun yetiÅŸtirme ve depolamayla karşılamaya hazır olmalıdırlar.

             EÄŸer endüstri ile tohum temin edenler (devlet, ithalatçı, üretici, sektör) birlik beraberlikle çalışabilir ve sahip oldukları bilgileri patates üreticisine de aktarabilirlerse patates üretiminin, tüketiminin, dış satımının geliÅŸmesinde önemli rol oynarlar.

11 - Pazarlama Bordları Kurulmalıdır

             Tarım sektöründe kaynakların sınırlı olması, önemli ölçüde iklim ÅŸartlarına baÄŸlı bulunması piyasa ÅŸartlarına uyumda esnek olamaması ürünlerin depolanmasının zor olması ve üretim-tüketim zincirinde ilk üreticilerin yeterince etkili olamamaları nedenlerinden dolayı üreticilerin örgütlenmesi gerekir. Türkiye´de tarım üreticisi örgütlenmez ise umulan sonuçların alınması mümkün deÄŸildir. Ancak tarıma girdi saÄŸlamak ve tarım ürünlerini pazarlayarak deÄŸerlendirmek amacı ile kurulmuÅŸ kooperatifler, birlikler giderek politik, bürokratik özellikle devlet kuruluÅŸları haline gelmiÅŸtir. Yine de yapısını oluÅŸturup amacına uygun çalışan örgütler mevcuttur.

              Bordlar geliÅŸmiÅŸ ülkelerde önemlidir. GeliÅŸmekte olan ülkelerde ise yeni kurularak tarım ürünü ticaretinde ağırlıklarını arttırmaktadırlar.ÖrneÄŸin İngiltere´de Patates bordu vardır. Bu bord Patates üretimi, depolama, pazarlama, konularının yanı sıra tüketici eÄŸilimleri, pazar payları gibi konularda da kapsamlı bir kayıt sistemi tutmaktadır.

              Ülkemizde de kurulabilecek organizasyonla halkımıza patates tüketimi alışkanlığı kazandırılması üretimde kalite, girdi, temini, dış pazarların bulunması ve pazarlara kaliteli ürün sunulması saÄŸlanabilecektir.

12 - İç ve Dış Pazarlama

              Ãœlkemizde patates ürünü hasat sonrası genellikle sınıflandırma ve ayıklamaya tabi tutulmaktadır. Türk Standartları Enstitüsünün TS 1222 no´lu patates standardı vardır. Ancak mecburi yürürlükte deÄŸildir. Hasat, depolama tekniÄŸi geliÅŸtirilip, makineli kalibrasyona önem verilmelidir. Ülkemizde patates ortalama 70 kg plastik çuvallara konmaktadır. AT ülkelerinde ise 1-3-5-1025 kg´lık polipropilan, jüt, kağıt torbalar veya mukavva kutular içinde etiketli pazarlanır.

              Uluslararası standartlarda kalite, ham yumru piÅŸmiÅŸ yumru ve iÅŸlenmiÅŸ olarak dikkate alınır. İşleme gücünü (cips, parmak patates) patateslerde niÅŸasta ÅŸeker oranının korunması gerekir. Üretim programı yapılırken ihraç, iç tüketim sanayiye göre çeÅŸit seçilmelidir. AT, Orta Asya ve OrtadoÄŸu pazarında rekabet ÅŸansımız ÅŸu an fazla önemsenmeyen kalite, kalibrasyona önem vermekle mümkün olabilir. Patatesin iç ve dış fiyatlardaki dalgalanmalar, pazara arz edilen patates miktarına olduÄŸu kadar patatesin üreticiden tüketiciye ulaşıncaya kadar izlediÄŸi pazarlama kanalına da baÄŸlıdır. Patates özellikle yurt dışına soÄŸuk hava tertibatı araçlarla gönderimli ve gümrük kapılarında bekletilmemelidir. Üreticilerin birlik ve kooperatiflerle bir araya gelmeleri de dış pazar ÅŸansımızı artıracaktır.

              Ortak pazar ülkeleri Ocak-Haziran döneminde 300.000 Ton civarında patates ithal etmektedirler. Bu talebi karşılayabilmek için altyapı ve tarımsal, kültürel önlemlerin tohumcu bölgelerden baÅŸlayıp Adana baÅŸta olmak üzere Turfandacı bölgelerimizde çok iyi uygulanmalıdır. Erkenci bölge üreticileri ve ihracatçılarına uygun çeÅŸitlerin tohumluk temini, eÄŸitim, teÅŸviklerle destek verilmelidir. Böylece patates ihracatının üretim içindeki payı da yükselecektir.

  • 1984 yılında üretimin  %  2.28' i ihracat (73 bin tonla rekor)
  • 1985 yılında üretimin  %  0.27´si ihracat

             AT ülkelerinin hemen hepsi üreticidir. Kendi üreticilerini korumaktadırlar. Yine de belli dönemlerde belli koÅŸullarla ihracatımızın arttığı görülürse de patateslerin ve yetiÅŸtikleri toprakların tehlikeli hastalıklardan (Synchytrİum endobiotİw cum, Corynebakterİum sepedonicum) ari olduÄŸunu gösterir resmi saÄŸlık belgesi ÅŸartı aramaktadır. İhracat bölgelerimizi korumaz isek önemli pazarımız olan OrtadoÄŸu ülkeleriyle de sorunlar büyüyecektir.

13 - Tüketim Teşvik Edilmelidir

               DiÄŸer gıda ürünleri ile karşılaÅŸtırıldığında patates, kalori ve protein bakımından çok zengindir. Ayrıca insanlar için gerekli olan vitamin ve mineralleri bünyesinde bulundurur. Hastanın, yaÅŸlının diyetinden, çocuk mamasına kadar her yaÅŸtaki insanın besini olmaktadır. HaÅŸlanmış patatesin 100 gramı 80 kalori vermektedir.

                   Bu kaloriyi almak için 243 gram ekmek, 114 gram pirinç, 302 gram büftek veya böbrek yenmesi gerekmektedir. Orta boy bir tek patates yumrusu 25 yaşında normal çalışan bir erkeÄŸin günlük ihtiyacı olan C vitamininin % 28´ini, B vitaminin % 8-10´unu,           B- 1 vitaminin  % 7-9,  Demirin % 68´ini, Proteinin % 4-5´ini karşılar. SaÄŸlık ve fizik güzelliÄŸini bozmadan zayıflamak için günlük 800-1000 gram patates yenmesi ile haftada yarım kilo zayıflamak mümkündür. ´.

                    Artan nüfus ile geliÅŸmekte olan sanayiimiz karşılaÅŸtırıldığında ,Türkiye kiÅŸi başına Patates tüketiminde geliÅŸmemiÅŸ ülkeler arasında yer almaktadır.Ülkelerin sanayii,sosyo-ekonomik yapısı ile Patates üretimi ve tüketimi arasında büyük baÄŸ vardır.GeliÅŸmiÅŸ ülkelerde Patates çok üretilip çok tüketilmektedir.Dünyada kiÅŸi başına Patates tüketimi en yüksek ülke106 kg ile İngiltere'dir.

                     Ãœlkemizde tüketmin arttırılması içintüketici bilinçlendirilmeli,çeÅŸit adı yazılı,etiketli küçük ambalajlı Patatesleri tercih etmesi saÄŸlanmalıdır.Bunun için uygun depolama,sevkiyat ve perakende satışla evlere stok önlenmelidir.Büyük süpermarketler bu konuda öncü olabileceÄŸi gibi Patates soyma,oÄŸrama,ezme,piÅŸirme gibi mutfak aletleri tüketiciye sunulmalıdır.SaÄŸlıklı beslenmede yalnızca ekonomik güç yeterli deÄŸildir.Halkın saÄŸlıklı beslenme metodları konusunda eÄŸitilmesi saÄŸlanmalıdır.

                       Patates ununun ekmeklik BuÄŸday unlarına  % 4 oranında katılabilmesine ilgili saÄŸlık bakanlığı 07,01,1983 tarih 5643 sayılı genelgeyle izin vermiÅŸtir.Uygulanması saÄŸlanmalıdır.

                       Hazır gıdacılar,Otel,Restaurant aşçılarımız,yayımcılarımız patates tüketimine önem vermeli,Mengen aşçılar Festivali giib etkinlikler ve yemek çeÅŸitleri yayımlarıyla konu geniÅŸletilmelidir.

 

SONUÇ

                  Yukarıdaki sorunların ciddi olarak ele alınıp çözüme kavuÅŸturulması halinde binlerce patates üreticisinin ekonomik refaha kavuÅŸturulabileceÄŸi gibi ülke ekonomisine de çok büyük katma deÄŸer saÄŸlayacaktır.

                  Bu çözümler devlet desteÄŸiyle olabileceÄŸi gibi, üreticilerin kendi aralarında teÅŸkilatlanması ve ilgili kuruluÅŸlarla iÅŸbirliÄŸi yapılması halinde de mümkün olabilir.

                  Ülkemizde patates üretimine yön veren patates iÅŸleyen ve standartlara uygun bir biçimde pazarlayan, ne devlete, ne de üreticilere ait örgütler mevcuttur.

                  Üretici kuruluÅŸlarının yanı sıra, tohumluk patates üreticileri, yemeklik patates üreticileri birlikleri ya da kooperatiflerini örgütleyerek yayın ve finansmanını saÄŸlayacak bir kuruluÅŸ görevi üstlenebilir. Patates Birlik ve Kooperatiflerinin oluÅŸumuyla fiyat istikrarı ve pazarlama garantisi saÄŸlanacak, tohumluk, yemeklik, sanayilik patates üretimi güvenilir duruma getirecektir.

                  Patates ham, piÅŸmiÅŸ ve iÅŸlenmiÅŸ yumru dış satımının dış pazar talebine ve standartlara göre yönlendirilmesi yanında ıslaha önem vererek sertifikalı tohumluk üretiminin teÅŸviki, tohumluk kontrol mekanizmasının güçlendirilerek elde edilecek tohumluÄŸun ihraç imkanlarının geliÅŸtirilmesi patatesin ülkemizde geleceÄŸini garanti altına alacaktır.

                  Dünyada ve ülkemizde üretilen ürünlerin miktarından çok kaliteleri önem kazanmaktadır. Bu nedenle üretim artışının yanında kaliteli üretim için ciddi önlemlerin de alınması gerekmektedir.

                  Üretilen ürünlerin de, tüketiciye, sanayiye sunulmasında ve ihracında kalitenin korunması için her türlü çabanın her kiÅŸi ve kuruluÅŸlarca sarf edilmesi gerekmektedir. En önemli sorun üretim planlamasında konu ile kuruluÅŸlar arasındaki koordinasyon saÄŸlanamamasıdır. İthal edilecek çeÅŸitlerin araÅŸtırmalarının daha titiz yapılması, yerli çeÅŸit geliÅŸtirilmesi,  bölgelere tüketim amacına göre çeÅŸit seçilmesi, kaliteli, belgeli tohum üretilmesi, üretim tekniÄŸinin geliÅŸtirilmesi bitki saÄŸlığına önem verilmesi, araÅŸtırma, deneme, üretme kurumlarının, faaliyete geçirilerek özel sektör, çiftçiler, enstitülerle endüstri ve ihracatçılarla iÅŸ birliÄŸinin artarak saÄŸlanması gerekmektedir.

                 Sonuç olarak arazi, depolama, laboratuvar, yumru sınıflama, ulaşım, pazarlama, endüstri, fiyat garantisi ve yayla özellikli bölgelerde 8-10 AraÅŸtırma deneme, üretme, enstitü ya da istasyonun kurulması patateste Türkiye'ye büyük gelecek saÄŸlayacaktır.

                 Patates dikimi ve sökümü Avrupa içinde önemli olan Adana, Antalya'dan baÅŸlar. Ege (ÖdemiÅŸ, Aydın, Söke, BozdoÄŸan, Altınova) Amasya,Tokat-Niksar, İnegöl, Trakya, Sakarya, Karadeniz, Bolu, Afyon, NevÅŸehir, NiÄŸde pilot bölgeleriyle devam eder. bu bölgeler dışında bir çok bölgede de üretilen patates yukarıdaki konuları ve sorunlarıyla birlikte düşünülmeli ve önemsenmelidir.

                 Bu rapor patatesin geçmiÅŸi, bugünü, sorunları ve çözüm öenrileriyle hazırlanmıştır. Nedeni ise konuya yeni girenlere ışık tutması, konuyla ilgili makam sahiplerinin ise sorumluluklarını kavramaları içindir. Çok güzel programların baÅŸlatılıp sonradan aksaması makam sahiplerinin, günlük politika, bölgecilik, bilinçsiz rekabetle ve siyaset gözüyle konuya bakmalarındandır.

                  Bu rapor ulaşılabilen kaynaklara dayanılarak ard niyet gözetilmeden  hazırlanmış olup elbette ki zamanla eksiklikleri görülecektir.

                  Patatesle uÄŸraÅŸan herkesin eksiklikleri bildirmeleri, tamamlamaları ve yeni teknolojileri birbirine aktarmaları ülkemiz kalkınmasına, dünyanın geliÅŸmesine katkı saÄŸlayacaktır.

                  Bu nedenle patatese gönül verenlerin birbirlerini tanımaları en güzel yoldur.

KASIM 1996

Saygılarımla

Halit UlaÅŸ

 

 Bu rapor 1996 Kasım ayında yayınlanmış olup,maalesef günümüz 2021 Ocak ayında da günceldir.

 

PATATESİ TANIMAK VE SORUNLARINI ÇÖZMEK

TÜM TARIMIN SORUNLARINI BİLMEK VE ÇÖZMEKTİR.

 

ZİRA; PATATES DÜNYADA, HASTALIKLARI,ZARARLILARI,SORUNLARI EN ÇOK OLAN

BİTKİ, ÜRÜN VE GIDADIR.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bolu için bolu haberleri